Kirişci, TBMM Genel Kurulunda, sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmelerin ardından milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Bugüne kadar ne kadar hayvanın kısırlaştırıldığı sorusu üzerine Kirişci, Hayvanları Koruma Kanunu’nun çıktığı yılın 2004 olduğunu anımsatarak, “Kısırlaştırılan hayvan sayısı bu süre zarfında 2 milyon 504 bin 595, aşılanan hayvan sayısı 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısı ise 533 bin 4 adettir.” bilgisini paylaştı.
Sahipsiz hayvanlar sorununun çözümü için kedi ve köpek üretiminin, satışının ve ithalatının neden yasaklanmadığına ilişkin soru üzerine Kirişci, kedi ve köpek de dahil olmak üzere ev hayvanlarının, üretim ve satış yerlerinin çalışma izinlerinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verildiğini belirtti. Kirişci, şöyle devam etti:
“Kedi ve köpeklerin izinsiz üretimi veya satışında 2024 yılında 73 bin lira idari para cezası uygulanmaktadır. Ülkemizde ticari amaçla kedi, köpek ithalatı yapılmamakta olup sadece sahipleri ya da sahiplerin adına sorumluluğunu alanların beraberinde girişleri söz konusu olmaktadır. İthalatı yapılan ev hayvanları süs kuş ve akvaryum balıklarıdır. Bunun haricinde hayvanat bahçelerinde sergilenmek üzere az sayıda hayvana izin verilmektedir. Yıllar itibarıyla sınır kapılarımızdan alınan süs kuşu ve akvaryum balıklarının sayıları 2020 yılında 460 bin 625, 2021’de 351 bin 391, 2022’de 39 bin 544, 2023’te 539 bin 874 adet olmuştur.”
Denetimlerin Tarım ve Orman Bakanlığınca büyükşehirlerde 15 günde bir, diğer belediyelerde de ayda bir yapıldığını bildiren Kirişci, “Tespit edilen kabahatler için cezai uygulamalar eksiksiz olarak ilgililere bildirilmektedir.” dedi.
Kirişci, 2004’te çıkarılan kanunun uygulanmadığına yönelik eleştiriler üzerine de “Bu kanun teklifinin tam da bu eksikliği gidermeye yönelik pek çok yönü bulunmaktadır. Zira, sorumluluklarını yerine getirmeyenlere, bu sorumluluklarını yerine getirmedikleri için herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Burada belediyeleri, belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini kastederken hayvanı sahiplenip daha sonra kendi haline bırakanlara da aynı şekilde cezai işlemler uygulanmaktadır.” karşılığını verdi.
“322 ADET BARINAĞIN KAPASİTESİ 105 BİN”
Belediyelere getirilen sorumluluklar ve bu yasa için ayrılacak bütçe konusunda denetim yapılıp yapılmadığına ilişkin soru üzerine Kirişci, şunları kaydetti:
“Böyle bir bütçe zaten yok. İlk defa bu kanun teklifiyle beraber, hayvanların sokaklardan alınması, gerekli işlemlerin yapılması ve hayvan barınaklarının imarı ve inşasıyla beraber hayvanlara bakma ve sahiplenilinceye kadar barınaklarda tutulmasıyla ilgili giderler için artık yeni uygulamada, büyükşehirlerde binde 3 net gelirin, 25 binin üzerindeki belediyeler için de binde 5 oranında bütçeden gerekli ayrım yapılmalıdır. Bu gerçekten önemli bir düzeltmedir, önemli bir iyileştirmedir. Hayvanlar mal statüsünden çıkarılıp can statüsüne alınmıştır. Bu da gerçekten biz hayvanseverleri ziyadesiyle mutlu eden, memnun eden bir uygulama olmuştur.”
Barınak sayılarına ilişkin de bilgi veren Kirişci, şunları söyledi:
“Barınak sayısı 322 adet olup halen kapasitesi 105 bindir. Burada ‘4 milyon hayvanı da bu barınaklarda tutacaksak ne kadar barınağına ihtiyacımız var?’ sorusu geliyor. Takvim olarak 31 Aralık 2028’in bildirilmesinin esas amacı aslında budur. Dolayısıyla bu kanun yürürlüğe girdiğinden itibaren 4 yıl süreyle belediyelerin kendi bütçelerinden bahsedilen oranlar nispetinde bu parayı ayıracaklar ve buradan hareketle de bu barınakları yapacaklar.”