“Şubat 1993
Hayatımda ikinci kez ardımda varlığımdan kırıntılar bırakarak kaçmaktayım. Beş yıl boyunca uğraşla dünya çapında şirketler zinciri oluşturmasını düşleyerek yönettiğim Noble Raredom şirketi, büyümesi için hayati değeri olan maddi kaynaklardan mahrum bir kabuk haline getirildi. Bütün her şey, bir zamanlar Londra Menkul Kıymetler Borsasında mucize yaratan bir şirketin, Polly Peck’in iflası ile başladı. O Polly Peck ki, Yönetim Kurulu Başkanı ağabeyim Asil Nadir. O, iflasa sürüklenip çok sevdiği işinden uzaklaştırıldı, ihtikar suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Ben, 30 yıllık hayat arkadaşım kocamdan uzaklarda, hasretle yaşamak zorunda bırakıldım. Artık benim için İngiltere’de kalan tek bağ çocuklarım. Fakat, onların hatırı için orada kalmak zorunda olduğumu düşünmek bencillikten başka bir şey olmazdı. Gerek iş, gerekse özel hayatımda bir krizden diğerine sürüklenirken onlara hiçbir fatura kalmadığına inandım sonunda.
Bundan 31 sene önce ise, bir başka uçakta pilotun bizi muhteşem bir geleceğe uçurmasını dileyerek oturmuştum”
Bu cümleler, geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden iş insanı Asil Nadir’in kız kardeşi Bilge Nadir Nevzat’a ait…1999 yılında İngilizce olarak yayımlanan “The Turquoise Conspiracy: Asil Nadir, the Collapse of Polly Peck and the Persecution of a Family” ve Türkçe’ye “Türkuaz’a Dönüş” adıyla çevrilen anılarından bir kesit.
Bilge Nadir Nevzat’ın anıları Kıbrıs’ın İngiliz kolonisi olduğu 1917’lerden başlayan bir aile öyküsü. Ağabeyi Asil Nadir’in Polly Peck’in iflası sonrası yaşadıklarını da kapsayan anılarda İngiltere’den nasıl kaçtığı da yer alıyor:
“Eğer her şey yolunda gitmişse Asil her an orada olmalıydı. Hareket zamanıydı. Erken saatlerde havalananına inen hafif sis perdesi kalkmış, yerini pırıldayan güneşe bırakmıştı. Uçuş için harika bir gündü. Özel uçağına atladı, iki pilota doğru eğilip konuştu:
“Motorları çalıştırın. Az sonra burada olacaklar ve derhal uzaklaşmamız gerek buradan. Kaybedecek zaman yok”
Bu esnada Piper Seneka’da Peter Diamond aşağıda duran diğer uçağı gösteriyordu. Aralarındaki mesafeye rağmen bunun kendilerini bekleyen Cessna olduğunu tahmin edebilmişti. Clive Hughes, temkinli olmayı tercih etmiş ve havaalanı üzerinde bir kez daha turlamıştı. Uçağın tekerlekleri piste değdiği an, kuleden nerede durması gerektiğine dair talimat bekledi. Park etmiş Cessna’nın yanına gitmesi söyleniyordu.
Piper, kendinden daha büyük olan diğer uçağın yanında durduğunda Peter Diamond derhal dışarıya fırladı. David de ona doğru ilerledi. Asil’in büyük macerasındaki iki kurmay karşılaşıyorlardı. El sıkışırken David kendini tanıştırdı:
“Ben arkadaşınızın arkadaşıyım”
O anda Asil, Piper’dan inmiş, onlara doğru geldi. David’in elini sıktı. Kendisine uçağa binmesi için yol gösteren pilotu durdurdu:
“Bir dakika… Yapılacak bir işim var ayrılmadan evvel”
Peter, Piper’ın içine doğru uzanıp Clive’a seslendi:
“Çok sağol! Bu yaptığının anlamını bir gün sana anlatacağım”
Clive o gün ilk kez olarak oturduğu koltuktan başını çevirerek cevap verdi:
“Aldırma. Senin için bir şey yapmış olması yeter”
***
Uçak 45 dakika kadar Türkiye’nin dağları üzerinden 800 km’lik yolu aşarken herkesin keyfi yerindeydi. Günlerin, haftaların stresi sıkıntısı, endişeleri ile gerilen sinirler aniden huzurla rehavete kavuşmuş gibiydi. Ancak Akdeniz’e çıkıp kayalık kıyılarıyla aşağıda uzanan adaya yaklaşmaya başladıkları an, bu rehavet yerini yeniden tansiyon yükselten bir sıkıntıya bırakıyordu. Kıbrıs semalarına ilk kez girecek olan pilot uçakta radar olmaması dolayısıyla son derece rahatsızdı. Ufak bir hata ile Rum kesimindeki Larnaka’ya inmesi felaket olurdu. Bunca savaştan sonra Asil’i düşman eline teslim etmek olurdu bu.
Asil de aynı endişelerle panik hissetmeye başlamıştı. Kıbrıs Rumlarının kaçışından haber almış olmaları halinde, Cessna’yı Ercan’a varamadan zorla indirmeleri düşüncesi yüreğini daraltıyordu. Havaalanına 80 km kala kontrol kulesinde fark edildiler. Kontrolörlerin soruları endişeliydi. Cessna’nın pilotu Rumlar tarafından radyo görüşmeleri dinleneceği korkusuyla ne uçağın cinsi, ne yolcuları hakkında bir detay vermekten kaçınır gibi iniş izni de istemiyordu. Ercan’dan gelen cevaplar ise resmen inemeyecekleri doğrultusundaydı. Cessna saatte 600 km süratle ilerlerken uçağın içinde kararlar verilmeye çalışılıyordu. Asil telaşla David’e döndü:
“Eğer Türkçe konuşursak doğru havaalanı ile irtibatta olmadığımızı anlarız. Bırak onlarla ben konuşayım”
“Bunu yapamazsın” diye atıldı Abide, “Biri seni tanıyabilir, bırak ben konuşayım”
O PİLOT GÖZALTINA ALINDI
Bilge Nadir Nevzat’ın detaylarıyla anlattığı 1993 yılının Mayıs ayındaki kaçış öyküsünde yer alan pilot Peter, Asil Nadir’in kaçışını planladığı için Galler’den İrlanda’ya geçmek isterken yakalandı ve gözaltına alındı. Nadir’le işbirliği yapmakla suçlanan pilotun otomobil komisyonculuğu yaptığı, Kıbrıs’a kaçtıktan sonra birkaç ay Nadir’in esk ioteli Jasmine Court’ta kaldığı, eşi ve çocuklarını çok özlediği için geri dönmeye karar verdiği haberleri İngiliz basınında geniş yer aldı.
ASİL NADİR’İ SAVUNDU
Yakalandıktan sonra Londra’daki bir polis istasyonuna götürülen Peter Diamond’un arkadaşları, adaletsizliğe uğrayan Asil Nadir’in kaçışının haklı nedenlere dayandığını söyleyerek İngiliz pilotu ve Türk iş insanını savundu.
Asil Nadir’in Dorset’teki Compton Abbas Havalaanı’nda başlayan kaçışı, Fransa’da uçak değişimi ile birlikte altı havalimanı kullanarak böyle gerçekleşti.
More Stories
Oğuzhan Özkan Bayburt İmam Hatip Lisesini Ziyaret Etti
MHP Genel Başkan Başdanışmanı’ndan “Bahçeli” açıklaması: Nekahet sürecinin ardından kısa sürede mesaisine başlayacak
Bodrum’da Göçmen Kaçakçılığı Operasyonu: 3 Tutuklama