Kahramanmaraş merkezli depremler büyük bir yıkım yaşanmıştı. Hal böyle olunca bazı firmalar aylık 70 bin TL maaşla çalıştırılacak usta bulmakta güçlük çekiyor. Peki eleman sıkıntısının yaşanmasının başlıca sebepleri neler?
Konuyla ilgili milliyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “İnşaat sektöründe son dönemde gerek personel bulmakta zorlanılırken malzeme ve ham madde tedarikinde çeşitli sıkıntılar var. İnşaat maliyet endeksinin ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65.93 oranında arttığını görüyoruz.
İŞTE MALİYETLERİ ARTIRAN SEBEPLER
En önemli artışlar işçilik endeksinde gerçekleşti. Ekimde bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52 artarken, işçilik endeksi yüzde 113.42 arttı. Bunun bazı nedenleri var. Birincisi deprem bölgesinde yoğun bir istihdam seferberliği söz konusu. 6 Şubat depreminde yaşanan üzücü kayıplar sonrasında bu şehirlerin yeniden inşasına yönelik harekete geçildi. İnşaat sayısı çerçevesinde 200 binlik bir bağımsız birim hedefi var.
‘100 BİN KONUT PROJESİ BEKLİYOR’
Yaklaşık 10 aylık süreç içerisinde 46 bine yakın konutun teslim edilebilir, hatta oturulabilir hale geldiği Bakanlık tarafından açıklandı. Her ay 10 ile 20 bin arasında bir konutun teslim edilmesi söz konusu. Şehir merkezlerinde başlayacak 100 bine yakın konut projesi var.
Örneğin Hatay’da 45 bin 186 bağımsız birimin inşaatı devam ediyor. Kilis’te 4 bin 58 bölüm yapılıyor. Yaklaşık yarısının ihalesi tamamlanmış. Her ilde bu tür inşaatlar yoğun bir şekilde yapılıyor. Bunun yoğun bir iş gücü ile yapıldığını ifade etmek lazım.
‘EN YÜKSEK SEVİYEDE ÜCRET ÖDENİYOR’
Buralarda ihalesi alınan yerlerin projelerinin bitirilmesi açısından devlet tüm imkanlarını seferber ediyor. İnşaat firmaları taahhütlerini yerine getirebilmek için bu sektörde iş gücü çerçevesinde çalışacak kişilere şu an için en yüksek seviyelerde ücret ödemeleri gerçekleştiriyor.
‘200 BİN EK ÇALIŞAN SEKTÖRE GİRDİ’
Burada istihdamın arttığını TÜİK’in ücretli çalışan istatistiklerinde görüyoruz. 2023 yılı Eylül ayında ücretli çalışan sayısı yıllık bazda inşaat sektöründe yüzde 12.8 oranında arttı. Geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık 200 bin ek çalışan bu sektörde istihdam edildi. Bu rakamlar özellikle istihdama etki açısından baktığımızda yüksek rakamlardır.
Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışındaki ihracatı da unutulmamalıdır. Özellikle Türk inşaat firmalarının yurt dışında üstlendiği projeler 2023 yılı Ağustos ayı itibarıyla 11 bin 800’e ulaştı. Biz müteahhitliği ihracat olarak yapan bir ülkeyiz 133 ülkede toplam 482 milyar dolarlık hacme ulaşmış durumda.
2022 yılında 19 milyar dolarlık ihaleler kazanıldı. 2023’te 20 milyar dolarlık proje taahhüt hedefi var. Yurt dışındaki müteahhitlerimizin de burada iş hacimleri artıkça daha nitelikli ve kalifiye çalışanlara ihtiyaç duyuluyor. Bunlar da ülkemizdeki süreci etkiliyor.
‘RUHSAT VERİLEN BİNA SAYISI ARTTI’
Kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilenen binalar ve çeşitli istihdamlar söz konusu. Bunu da gene TÜİK’in yapı ruhsatı verilen istatistiklerinde görüyoruz. 2023 yılı üçüncü çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 24.9, daire sayısı yüzde 35 ve yüzölçümü sayısı yüzde 21.7 arttı.
‘ÖNEMLİ BİR İŞ GÜCÜ EKSİKLİĞİ VAR’
Ülkemizde deprem öncesi ve sonrası özellikle artan konut fiyatları sonrasında inşaata başlayan çeşitli projeler oldu. Bu projelerin de devam etmesine yönelik çalışmalar olduğu için sektörde önemli bir iş gücü eksikliği var. Kalfa, usta gibi kademelerde daha yoğun bir şekilde hissediliyor.
Maliyetleri azaltma tarafında çalışan maliyetleri ocak ayından sonra tekrar önemli artışlar gösterecektir. Bununla beraber aslında ana ürünlerde, beton, çimento, demir gibi ürünlerde uygulanabilecek bazı düzenlemelere ihtiyaç var. İnşaat sektöründe bir hareketlilik istiyorsak sürdürülebilir bir finansman erişimine ihtiyaç var. Bu finansman kapandığı takdirde üretim yavaşlıyor talep birikmesi sonrasına dengesiz bir sürece neden oluyor. Dengesiz süreçten kastettiğimiz inşaatların yol açtığı dönemde istihdam artıyor. Satışların yavaşladığı dönemlerde istihdam azalışları oluyor. Konuta gerçekten ihtiyaç duyan kişilerin krediye erişimini sürdürülebilir mortage modellerde geliştirilmesine ihtiyaç var. Konut üreticilerinin finansman çerçevesinde yol almasının kolaylaştırılması lazım.
‘BU MESLEKLERDE ELEMAN PLANLAMASI YAPILMALI’
Kalıpçı, sıvacı, seramikçi gibi ara eleman kısmında istihdam planlamalarının yapılması gerekiyor. Beton, çimento, demir gibi bazı ürünlerde devletin otoritesi kullanılarak fiyat, üretim, yurt dışına satış gibi çeşitli noktalarda teşvik edici, ülkemizdeki inşaat maliyetlerini düşürücü bazı regülasyonların yapılması gerekiyor.
AYİDER BAŞKANI: GÜNLÜK 2 BİN TL VERMEMİZE RAĞMEN USTA BULAMIYORUZ
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Arz ve talep dengesi bozulduğu için bu fiyatlar oluştu. Normalde günlük 1.500-2.000 TL yevmiye vermemize rağmen ne yazık ki usta bulmakta zorlanıyoruz. Bunun bir nedeni artık gençlerimizin neredeyse hepsi üniversite mezunu ki raporlar da onu gösteriyor.
Türkiye, en çok üniversiteli mezunun olduğu ülke konumuna geldi. İkincisi ustaların daha çok deprem bölgesinde çalışıyor olması. Zaten bir eleman eksikliği sorunu vardı ve mevcuttaki ustaların da deprem bölgesine kayması nedeniyle çalışan bulamıyoruz.
Ülke genelinde de artan kentsel dönüşüm faaliyetleri nedeniyle operatör, sıvacı, boyacı gibi alanlarda çalışan bulamıyoruz. Kalifiye eleman ithal etmekle ilgili Pakistan’dan ve o ülkelerden işçi getirmekle ilgili Bakanlığın bir çalışması var ama bu da sorunu dönemsel çözebilir.
‘ÇİMENTO, DEMİR-ÇELİK VE MOBİLYA EN ÇOK ARTAN KALEMLER’
İnşaat maliyetleri biz sektör temsilcilerinin dahi öngöremediği bir şekilde hızla artıyor. Çimento, demir-çelik ve mobilya en çok artan kalemler oldu. İnşaat maliyetlerindeki artış konut fiyatlarına da yansıyor. Ortalama olarak bir evin metrekare maliyeti 30 bin TL’lerden başlıyor. İnşaat maliyetlerinin artmasının nedenlerine bakacak olursak kurdaki oynaklık, akabinde talep arz dengesinin bozulması, pandemi sonrasında arsa fiyatlarının artması gibi faktörleri sıralayabiliriz.
İŞÇİ SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?
İşçi sıkıntısı için öncelikle meslek liseleriyle koordineli projeler geliştirilmeli. AYİDER olarak biz böyle bir projeye başlıyoruz. Sektörlerin ihtiyacına yönelik ki bu sadece bizim değil, tüm sektörlerin sorunu eleman bulamamak, gençler yetiştirilmeli.
Her yere üniversite açmaktan ziyade ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda hem mavi yakalı hem de beyaz yakalı yetiştirmeliyiz. Maliyetleri azaltacak tedbirlere baktığımız zaman ise yeni arsalar geliştirmek, kurdaki denge ve konuttaki arz talep dengesinin sağlanması önemli adımlar olacaktır. İnşaat sektörünün Türkiye’nin lokomotif sektörü olduğunu unutmamamız gerekiyor.”