23 Şubat 2025

Sağlık Haber Sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Erdoğan’dan TÜSİAD’a gözdağı: ‘Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, ona göre muamele ederiz’

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde açıklamalarda bulunuyor.

“`html

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 8. Olağan Büyük Kongresi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıca noktalar şöyle:

“Kendi mücadelesi için Türkiye’nin düşmanlarında figüranlık yapmayı seçenler var. Hepiniz onları tanıyorsunuz. Hırs ve kibir tuzağına düşen bu kifayetsiz muhterisleri, aziz milletimin basiretine ve ferasetine havale ediyoruz. Hep birlikte, ‘niyet hayır, akıbet hayır’ anlayışıyla bu yolda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz.”

AK Parti, 21 yıllık süreci boyunca sürekli kendini yenileyen bir siyasi oluşum olmayı başardı. Bugün, 8. Olağan Kongremizde il başkanlarımızın üçte üçünün değiştiğini görüyorum. Partimizin her kademesinde bayrağı devreden ve devralan arkadaşlarımızdan büyük bir özveri ve etkinlik bekliyoruz. Sorumluluğunun farkında olan her bir yöneticinin, ana kademe kadrolarına düşen en büyük görev budur.

“KİBİRLİ SİYASETİ ASLA DİREK KABUL ETMEDİK”

Artık Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirttik. Önce davamızı, ardından ülkemizin gücünü inşa ettik ve nihayetinde dünya çapında lider bir Türkiye oluşturmaya çalıştık. Kadınlarımız ve gençlerimizin bu duruşuyla, aşkla yola devam etmeye kararlıyız. Hiç kimse bize bu yolda gül bahçeleri sunmadı, biz o gül bahçesini kendi emeklerimizle oluşturduk.

Gençler, biz seçimleri kazanarak değil, gönülleri kazanarak 22 yıldır iktidardayız. Hanelere değil, gönüllere dokunduğumuz için bu süre zarfında Türkiye’nin yönetiminde bulunuyoruz. Bir gönül kazandıysak, bu bizim için bir onurdur. Nereden geldiğimizi her zaman hatırlayacağız.

Kendi başarısızlıklarının bedelini seçmene ödeten kibirli siyaseti kapımızdan uzak tuttuk. Eksikliklerimizi gizlemek yerine, bunları düzeltmek ve daha iyisini sunmak için milletimizin karşısında güçlü bir irade ile durduk. Bugün de kendi iç muhasebemizi özgüvenle yapıyoruz. AK Parti’ye karşı düşmanca tavır sergileyenler, bu hareketin zayıflamasını bekleyerek beklemeye devam ediyorlar.

“SÖMÜRÜ DÜZENİNİN SONUNA GELDİK”

Zorluklar karşısında yılmamızı ve tehditler karşısında geri adım atmamızı bekleyenlere karşı dimdik durduk. Vesayetçilere boyun eğmeyeceğimizi herkes bilmelidir. AK Parti’nin zayıflamasını bekleyenlerin dikkatinizi çekiyorum; 14 Ağustos 2021’den bu yana bekliyorlar ve bu bekleyişi uzun süre devam edecektir. Bu kötü niyetli niyetlerinin, inşallah, karşılığını bulamayacağını düşünüyoruz.

Bu ülke, sivil siyasetin yıllarca vesayet gölgelerinde yaşadığı bir yer oldu. Demokrasimizin çevresindeki kara bulutlar uzun yıllar boyunca çözülmedi. TBMM’nin iradesi birçok kez gasp edildi, milletin egemenliği yalnızca sözde kaldı. Seçimle gelen hükümetler, çeşitli baskılarla görevden alındı. 27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar her zaman bu durumu yaşadık.

Ülkenin seçilmiş başbakanının idam edildiği günleri gördük; gençlerin canları bu topraklar için feda edildi. Ekonomik krizler ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle milletimiz zor günler yaşadı. Türkiye, küresel rekabetin dışına itildi. Her on yılda bir tekrarlanan darbe mekanizmasıyla milli irade çalındı ve ülkemiz değerli yıllarını kaybetti. Artık bu sömürü düzenine son verdik.

MUHALEFETİ HEDEF ALDI

Türk demokrasisi, çok partili hayata geçtiğimiz günden bu yana sürekli kirli bir çerçeve ile kuşatılmıştır. İktidara gelebilmek için her yolu mübah gören çarpık muhalefet anlayışı, demokrasimizi tehdit etmektedir. Muhalefet, sandıkta alamadığı gücü iç ve dış güçlerle birleştirerek krize sürükledi. Seçim kazanmak için terörle iş birliği yapma cesaretini gösteren muhalefet, ülkemizi toksik demokrasi sorunuyla karşı karşıya bırakmıştır.

Bu konu, son iki seçimin ana gündem maddesi olmuştur. Sözde ittifak ve uzlaşı süreçleri, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla yürütülmüştür. Devletin önemli kurumları, yerel yönetim meclis üyelikleri pazarlık masalarında alınıp satılmıştır.

İki yıl önce ülkeyi beraber yönetmeye talip olanların kargaşası hepimizin gözleri önündeydi. Bu tür dolandırıcılıkların siyasette yarattığı güven bunalımı hala hissedilmektedir. Terör ve hırsızlık üzerine inşa edilen bir demokrasinin sorunları gündemimizde. Toksik demokrasinin panzehiri ise AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.

“TERÖR VE DEMOKRASİ ASLA UZLAŞAMAZ”

Terörsüz bir Türkiye, tüm vatandaşlarımızın yürekten desteklediği bir milli uzlaşmanın göstergesidir. Demokratik bir ülkede terörün varlığına asla hoşgörü gösterilemez. Terörle demokrasi aynı anda var olamaz. Bu yüzden ya terör ya da demokrasi diyoruz.

Yeni bir dünya kurulurken, Türkiye’nin başta terör olmak üzere, tüm sorunlarından kurtulması gerekiyor. Terörün karanlık gölgesinin ülkemizden tamamen kalkacağı günlerin çok yakın olduğuna inanıyoruz.

Birlikte kenetlenerek terörle yıllardır süren mücadelemizi sürdüreceğiz. Yeni bir dönemin kapıları Allah’ın izniyle açılacak ve Türkiye, halkının taleplerini daha sağlıklı bir zemin üzerinde tartışma fırsatına sahip olacaktır. Türkiye, her alanda demokrasinin itici gücü açılarından ilerleyecektir.

Önümüzdeki fırsatları değerlendirirken, en iyisi için umutlu ve en kötü duruma hazırlıklı olacağız. Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştireceğiz. Cumhur İttifakı güçlü durdukça, Türkiye güvendedir. Ülkemizin geleceği ve milletimizin kardeşliği her zaman güvence altında olacaktır. Şehitlerimizin hatırasını yaşatan bu ittifak, ülkemiz ve milletimiz için büyük kazançlar sağlayacaktır.

Geçmişte devletteki kirli yapı ile nasıl mücadele ettiysek, bu kirli muhalefetle de aynı şekilde mücadele edeceğiz. Milletin bize emanet ettiği sorumlulukları hiçbir zaman yere düşürmedik. Demokrasiye ve hukuka yönelik saldırılara göğsümüzü siper ettik.

AK Parti, ötekisiz bir Türkiye örneğini temsil eden tek partidir. Kendini ‘öteki’ olarak gören herkesin ülkemizin asli unsuru haline gelmesini sağladık. Muhafazakârından Alevisine, Kürdünden Romanına kadar ne kadar ayrıştırılan grup varsa, bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin ayrılmaz parçasıdır.

Hiç kimsenin dini, mezhebi veya kökeni üzerinden değerlendirmeden, siyasetin demokratik alanını genişlettik. Daha önce konuşulması imkânsız olan birçok reformu 22 yıl boyunca sabırla hayata geçirdik. Aynı yaklaşımı ekonomik alanda da sergiledik ve ülkemiz için katma değer üreten sanayicimizin, esnafımızın her zaman yanında olduk.

TÜSİAD’A GÖZDAĞI

İş dünyasında da önemli adımlar attık ve esnafımızın yanında durduk. Ancak, belli bir zümrenin tekeline hapsedilen yatırımları ve istihdamı büyütmekteyiz. Son zamanlarda yaşanan tartışmalar, bazı sorunların halen çözülmediğini gösteriyor. Eski Türkiye’yi geri getirme çabası içinde olanlar, AK Parti döneminde yapılan olumlu değişimleri kabullenemiyorlar. Tek dertleri, kayıplarını devlet hazinesinden karşılamak. Kaos yanlılarına buradan sesleniyoruz; bu devlet, hayallerinizi kabusa dönüştürme gücüne sahiptir. Eski alışkanlıkları sürdürdüğünüz sürece, bunun doğal sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız. Eğer siyaset yapmak istiyorsanız er meydanıdır burası. Yeni Türkiye’de kayıt dışı siyasete yer yoktur. Bu sözlerim, komprador burjuvazinin sözcülüğüne soyunan muhalefet için geçerlidir. Yeni Türkiye’ye uyum sağlamalı, politikalarınızı buna göre düzenlemelisiniz.

AYRINTILAR GELECEK…

“`