İstanbul’da 2024’te hava kirliliği değeri en çok ozon ve azot dioksitte arttı

İstanbul’da Hava Kirliliği Değerlerinde 2024’te Değişim

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yapılan çalışmaya göre, megakentte hava kirliliği değerleri 2024’te bir önceki yıla göre farklılık gösterdi. Partiküler madde (PM10), ince partikül madde (PM 2.5), karbonmonoksit (CO) ve kükürt dioksitte (SO2) azalış yaşanırken, azot dioksit (NO2) ve ozonda (O3) ise artış görüldü.

İTÜ İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, İstanbul’da 2023 ile 2024’teki hava kirliliği oranlarına ilişkin çalışma yürüttü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hava kalitesi ölçüm istasyonlarından elde edilen veriler incelendi.

İstanbul’da 2024’te bir önceki yıla göre hava kirliliği değerlerinde en çok artış yüzde 10 ile ozonda gerçekleşti. Aynı dönemde hava kirliliğinin en çok azaldığı değer ise yüzde 37 ile kükürt dioksit oldu.

Kent genelindeki 15 istasyonun 2023 yılı karbonmonoksit ortalaması 748,72 µg/m³ iken, 2024 yılı ortalamasının 660,69 µg/m³ olduğu tespit edildi. 2024 yılında karbonmonoksit değerlerinde 2023’e kıyasla yüzde 12 düzelme gözlendi.

İnce partikül madde değerleri 2023’te 19,71 µg/m³ olarak kaydedilirken, 2024’te 17,81 µg/m³ olarak ölçüldü. Bu da ince partikül madde değerlerinde yüzde 10’luk bir azalma olduğunu ortaya koyuyor.

Yine 2023’te partiküler madde değerleri ortalaması 37,52 µg/m³ iken, 2024 yılı ortalama değeri 35,40 µg/m³ oldu. Böylece, partiküler madde kaynaklı hava kirliliği 2023’e göre yüzde 6 azaldı.

Hava Kirliliğinde En Çok Artış Ozonda Yaşandı

İstanbul genelindeki 24 istasyonun 2023 yılı hava kirliliği ozon ortalaması 34,62 µg/m³ iken, 2024 yılı ortalaması 38,07 µg/m³ olarak belirlendi. Bu durumda, 2024’te ozon değerlerinde 2023’e kıyasla yüzde 10 artış gözlendi.

Azot dioksit ortalaması 2023’te 35,93 µg/m³, 2024’te ise 38,07 µg/m³ olarak tespit edilirken, artış yüzde 6 olarak hesaplandı.

“Havamızın Yeterince Temiz Olduğunu Söyleyemeyiz”

Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların günde yaklaşık 10 ila 15 kilogram hava soluduğuna dikkat çekerek, solunan havanın sağlık açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Toros, atmosferdeki kirleticilerin insan sağlığını ve ekosistemi olumsuz etkilediğini belirterek, “Yaptığımız çalışmada havadaki bazı değerlerin iyileşirken, bazılarının kötüleştiğini görüyoruz. Genel olarak baktığımızda havamızın yeterince temiz olduğunu söyleyemeyiz” dedi.

Prof. Dr. Toros’un incelediği verilere göre, PM10 değerlerinde en fazla iyileşme Ümraniye 1 istasyonunda gerçekleşti. Buna karşılık hava kalitesinde düşüş yaşanan bölgeler arasında Avcılar, Beylikdüzü, Büyükada, Kandilli, Sarıgazi ve diğer istasyonlar bulunmaktadır.

Related Posts

4 ile şehit ateşi düştü! Şahadet haberleri ailelere bildirildi

Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde metan gazına maruz kalarak şehit olan beş askerin şahadet haber Aksaray, Balıkesir, İzmir ve Malatya’daki ailelerine bildirildi.

Bekir Bozdağ: Vakti gelince TBMM, seçimi yenileme kararı alıp, sandığı milletin huzuruna getirecektir

Bekir Bozdağ: Vakti gelince TBMM, seçimi yenileme kararı alıp, sandığı milletin huzuruna getirecektir

Muhittin Böcek: Bir ev için minnet edecek durumda değilim!

Tutuklanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’in savcılık ifadesi ortaya çıktı.

En düşük emekli aylığı Meclis’e geliyor

TBMM Genel Kurulu’nun bu haftaki çalışmaları 8 Temmuz’da başlayacak. Genel Kurul’da en düşük emekli aylığının yükseltilmesine ilişkin kanun teklifi de görüşülecek.

Teksas’ta kayıp alarmı: Sel felaketinde 24 kişi yaşamını yitirdi

ABD’nin güneyinde yer alan Texas eyaleti, son yılların en yıkıcı sel felaketlerinden biriyle karşı karşıya. Özellikle Kerr County ve çevresinde etkili olan yoğun yağışlar, Guadalupe Nehri’nin taşmasına ve ani su baskınlarına yol açtı. İlk …

Bu ülkede günlük 100 dolar vergi var ama turistler akın ediyor

Günlük 100 dolarlık turist vergisiyle dudak uçuklatan bu ülke, yine de gezginlerin gözdesi çünkü burada ödenen ücret, doğayı ve kültürü koruma felsefesinin bir parçası olarak görülüyor…