Çareyi uzaklarda arıyoruz

Milli Eğitim Bakanlığı yeni müfredat çalışmaları kapsamında, “İki yabancı dil öğretim hedefi” ile 5. sınıflara yönelik kapsamlı bir proje başlattı.

Daha önce de benzer pek çok projeye imza atmıştı. Örneğin Cumhuriyetimizin 100. yılında yani bu yıl liseyi bitiren her öğrenci iki yabancı dille yazıyor, konuşuyor olacaktı.

Peki bunu başarabildik mi?..

Yine MEB’in açıklamalarına göre bırakın iki yabancı dili, Türkçe konusunda sıkıntılarımız olduğunu çocuklarımızın 300, 400 kelimeyle konuştuğunu bizzat Bakan Bey açıkladı.

Konunun ciddiye alınması, yeni açılımlar getiriliyor olması sevindirici.

Hele bir de doğru yol haritası çizilir ve herkese değil de isteyene, meraklısına ve belli okullar için zorunlu hale getirilirse başarılı olmamak işten bile değil.

Yabancı dil konusunda Cumhuriyet tarihi boyunca çok farklı arayışlarımız, deneyimlerimiz, başarılarımız, başarısızlıklarımız oldu.

Örneğin çok uzağa gitmeden hepimizin hatırlayacağı son 50 yıldaki uygulamalara bir göz atalım.

Anadolu liseleri, süper liseler, basamaklı kur sistemi, kolejler öne çıkan örneklerdi.

Uzun süreli olanlar da oldu, üç, beş yılda veda edilenler de.

İçlerinde hiç kuşkusuz en başarılı olanlar Anadolu liseleriydi ama onlar da tabela okullar haline gelince, yeni arayışlar içerisine girmek adeta zorunluluk haline geldi.

MEB’in şu anda yapmaya çalıştığı da o.

Nasıl olacak?

Peki, MEB bu yeni projeyle ne yapmayı düşünüyor?

Gelin önce ona bir göz atalım, sonra da sürdürülebilirliğini hep birlikte değerlendirelim:

İşte haber:

“MEB, yabancı dille yeni tanışan çocukların müfredatında kapsamlı hazırlık içinde. Ortaokul düzeyinde daha önce öğretmen yetersizliğine takılan iki yabancı dil öğretimi hedefi, 26 ilde pilot uygulamayla başladı.

Cumhurbaşkanlığının 2024’e ilişkin yıllık programında, 2023-2024 eğitim öğretim döneminde, yabancı dil eğitiminin uluslararası standartları yakalaması için ortaokul düzeyindeki çocukların hedefleneceği kaydedilmişti. Bu kapsamda, 5. sınıflardaki yabancı dil hazırlık programları, İngilizce ve Almanca olarak yapılandırılacak.

Hazırlık sınıfı düzeyindeki iki dilli sistem, pilot çalışma olarak 26 ilde 32 okulda öğretim gören 2 bin 999 öğrenci için başladı. Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli ile yabancı dil eğitim saati artırılacak, ikinci yabancı dil eğitimine erken yaşlarda başlanacak.

Öğrencilerin dil becerilerinin, ‘okuma, dinleme, konuşma ve yazma’ alanlarının tümünde ölçülmesi için sistem geliştirilecek ve öğretmenlere bu dört alanda dil yeterliliğinin geliştirilmesi için eğitimler verilecek.

Almanca’ya erken başlangıç

“Yabancı Dil Eğitiminin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında geçen yıl yapılan Dil Eğitiminde İyi Uygulamalar Konferansı’nın çıktılarında “Üniversite sınavında yer almadığı için Almanca’nın öğrenciler için külfet olarak görüldüğü” ve daha erken sınıf düzeyinde başlatılması halinde etkili bir öğrenmenin sağlanacağı vurgulanmıştı. 2010’dan bu yana tartışılan sistemin, öğretmen sayısındaki ve kaynaklardaki yetersizliği ile müfredat uyumsuzluğuna takıldığı değerlendiriliyordu…

Amerika’yı yeniden keşfetmek

Hatırlanacağı gibi 8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitime geçilmeden önce, 5. sınıftan sonra girilen Anadolu liseleri ve kolejlerde genelde bir yıl, bazı okullarda ise iki yıl hazırlık sınıfı vardı.

O dönemde Anadolu liseleri 5+1(2)+6 yıldı ve derslerin bir bölümü, hazırlık sınıfından sonra yabancı dille yapılırdı. Çoğu da yatılıydı.

Bu sayede yabancı dille eğitim lüks olmaktan çıkmış ve Anadolu’nun en ücra köşesindeki dar gelirli öğrenciler de erken yaşlarda dil öğrenip dünyaya açılma olanağı bulmuşlardı. Modern Türkiye’nin inşasında katkıları unutulmaz…

İngilizce’nin yanı sıra yeniden Almanca eğitime başlanıyor olması sevindirici ama AB dili Fransızca ve yeni dünya dili Çince de göz ardı edilmemeli. Bu dillerde de kesinlikle öğretmen sıkıntısı yaşanmayacaktır…

Özetin özeti: MEB’in Türkçe gibi yabancı dilleri de yeniden ciddiye alıyor olması ve bu yönde adımlar atması sevindirici. Yeni bir maceraya girmektense denenmiş ve başarılı olmuş Anadolu lisesi modelinde karar kılması sanki en doğru olanı!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir